“Bana İstanbul’u anlat” deseniz, alacağınız cevaplar birbirinden çok farklı olacaktır.

Çünkü İstanbul herkese başka bir yüzünü gösterir. Çalışmak zorunda olanlar için İstanbul, çoğunlukla trafikle, koşuşturmayla, bitmek bilmeyen yorgunluklarla doludur.

Emekliler başka bir İstanbul anlatır, gençler bambaşka… Hatta bu şehrin yabancıları bile İstanbul’u kendi dillerince tarif eder.

Ama ben başka bir yerden yaklaşmak istiyorum.

Hayatında hobisi olanlar, İstanbul içinde kendine küçük bir dünya kuranlar, senin benim gibi fotoğraf çekenler. İstanbul’u resmedenler, ona şiir yazanlar, şarkılarında İstanbul’u fısıldayanlar…

İşte onların İstanbul’u bambaşkadır. Yorucu ve kalabalık şehrin içinde, başka bir İstanbul’u anlatırlar bize.

Fotoğraflarında, dizelerinde, melodilerinde…

Ve belki de bu yüzden, İstanbul’u bize sevdiren onlardır.

Yaşanması zor şehri, yaşanır kılanlar…

Çünkü İstanbul’a en çok sanat yakışır.

Ve sanatına İstanbul’u katanlar, İstanbul’a en çok yakışanlardır

Evet sizin İstanbulunuz?
Yorum da yazın lütfen…